16 Ekim 2024
Mersin arazilerine fabrikalarına yurtdışından yoğun talep olduğunu vurgulayan Çakır, böylesi kıymetli alanların Mersin'in yerli halkında kalmasının önemini dile getirip, "Bir dalga geliyor, görüyoruz. Önlem alarak bu dalganın bir tsunamiye dönüşmesini engellemeliyiz. Buna doğru hazırlanmalıyız. Mersin'in büyümesini doğru planlamalıyız" değerlendirmesini yaptı.
Uluslararası Katılımlı Ekonomi Araştırmaları ve Finansal Piyasalar Kongresi'nin (IERFM) 8'incisi Mersin'de düzenlendi. İstanbul Nişantaşı Üniversitesi, Trakya Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Tarsus Üniversitesi, Toros Üniversitesi ve Çağ Üniversitesi ev sahipliğindeki Kongre, ekonomi ve finans alanında çalışan akademisyenler, piyasa profesyonelleri ve finans medyasını bir araya getirdi.
Verimlilik ve mikro perspektif bakış açısıyla düzenlenen Kongre'nin açılış oturumunda Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu'nun sorularını yanıtladı. Mersin ekonomisi ve verimlilik temasıyla düzenlenen oturumda Mersin ekonomisinin mevcut durumu değerlendirilip verimlilik artırılarak kent ekonomisinin güçlendirilmesi için neler yapılabileceği ele alındı.
Verimlilik odaklı oturumda Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu'nun işletmelerde verimin artması için öncelikle ne yapılması gerektiği sorusunu yanıtlayan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, firmaların dijitalleşmeye öncelik vermesi, ardından kalifiye personele ulaşması gerektiğini söyledi.
Fason üretimin işçilik maliyeti düşük ülkelere yönlendirilmesinin önemine değinen Çakır, Türkiye'de katma değerli ürün üretimine geçilmesi gerektiğini vurguladı. Dijitalleşmenin firmanın mali gücüyle bağlantılı olduğuna dikkat çeken Çakır, bu nedenle Oda olarak ilk etapta firmalardaki verimin artması için doğru personelin doğru işletmeyle buluşmasına ve kümelenme çalışmalarına odaklandıklarını söyledi.
İŞKUR verilerine göre Mersin'de 50 bin kişinin iş aradığını, fabrikaların ise çalışacak personel bulamadığını hatırlatan Çakır, "Müşteri hazır, siparişler geliyor, firmalarımız bu talebe yanıt vermek için kapasitelerini artırmak istiyor ama personel bulamıyor. Bu sorunu çözmek için iş arayan 50 bin kişiyi işe yerleştirecek çalışmalara yöneldik" dedi.
Bu noktadan hareketle sektörlerin talep ettiği personel yapısını oluşturacak sertifikalı eğitimler düzenlemeye hazırlandıklarını bildiren Çakır, aynı zamanda meslek okullarından mezun olup iş bulamayan teknikerlerin de büyük bir verim kaybı oluşturduğu düşüncesiyle bu öğrencilerin de işe yerleştirilmesine yönelik Milli Eğitim İl Müdürlüğü işbirliğinde çeşitli projeler yürüttüklerini söyledi.
Her alanda verimin artması için önce doğru planlama yapılması gerektiğine değinen Çakır, şunları söyledi:
"Maalesef planlamayla ilgili ciddi sorunlar var. Bölge olarak ülke olarak planlama yapmalıyız. Bunu başarsak da yetmez. Dünyanın kıt kaynaklarının fizibil kullanımı için planlamayı dünyaya yaymalıyız. Ama görüyoruz ki bu konuda dünyada da sorun var ve çözülemiyor. Yurtdışında katıldığımız fuarlarda da bu konuyu sık sık gündeme getiriyoruz. Örneğin limon. Bu ürünü Türkiye, İspanya, Afrika, Mısır gibi 10 ülke üretiyor ve tüketen de 200 ülke var. Dünyada hızlı nüfus artışı var ve bir süre sonra bu ürün yetmeyecek. Dünya olarak ihtiyaçlar belirlenip hangi ürüne ihtiyaç varsa doğru planlamayla en verimli üretim yapısına ulaşılmalı."
Mersin'in de bu noktada doğru planlanmasının büyük önem taşıdığına işaret eden Çakır, kentin olanakları nedeniyle hızla büyüdüğünü ve yapılan tüm analizlerin önümüzdeki 10 yılda büyük bir ekonomiye dönüşeceğini gösterdiğini söyledi.
Ancak bu büyümenin doğru kontrol edilmesi gerektiğini kaydeden Çakır, "Şu anda kent bu büyümeye hazır değil. Nasıl hazır hale gelmemiz gerektiğini akademisyenlerle, iş dünyasıyla, yerel yönetimlerle, Kalkınma Ajansımızla, STK'larla iş birliği içinde şimdiden çalışmalıyız" dedi.
Nükleer Santral yatırımını örnek gösteren Çakır, "Bu yatırım sırasında bölgeye talep artınca o dönem herkes evini, arazisini yüksek olduğunu düşündüğü rakamlarla yabancılara sattı. En bakir alanlarımız kötü yapılaşmayla bozuldu. Çevremizi bozmadan, zenginliğimizi koruyarak büyüyebilmeliyiz" ifadelerini kullandı.